Yemeğin sadece tat ve koku duyularından ibaret olmadığını, her tadın arkasında bir hikayesi olduğunu ve hikayesi olan tatların çeşitli duyulara ve dimağa hitap ettiği için daha da lezzetli olduğunu düşünürüm.

Çikolata da bu kategorinin içinde. Bu sebeple, bir çikolata tasarlarken tadından görüntüsüne, içeriğindeki malzemenin geldiği yerden oradaki renklere, iklime, ve genel olarak hikayelerine kadar geniş bir yelpazede araştırma yaparım. Bu araştırma sırasında toparladığım bilgiler, zamanla bir konsepte dönüşür, bazen bir sanat eseriyle, şiirle, resimle, romanla birleşip kendi dilini ortaya çıkarır.

"...Ne yiyeceğimizden ne okuyup seyredeceğimize, ne dinleyeceğimizden ne okuyacağımıza kadar kürasyon ihtiyacımız oluverdi" diyor akademisyen Levent Erden, *Oksijen Gazetesi’ndeki “Kürasyon” başlıklı yazısında. Ve ekliyor: "Benim istediğim, merak ettiğim içeriğe zaman ve efor sarfetmeden ulaşabilmeliyim. Birileri benim için toplamalı, seçmeli, kategorileştirmeli, yorumlamalı ve o konuda benim istediğim yer, zaman ve şekilde sunmalı."

Ben de öyle yapıyorum. En iyi lezzete ulaşmak için, malzemeyi araştırıyorum, beğendiklerimi topluyor, ortaya çıkan tatlara göre ona bir tema buluyorum. Ve en nihayetinde, kendi yorumumu katıp son lezzeti üretiyorum.

            Sadece yemeğin mi, aslında herkesin bir hikayesi var. Ve her hikayenin bir tadı. "Tat küratörü" bizim ekipçe bulduğumuz bir tanım. Kürasyon ile yaptığım, bu hikayeleri inceleyip (bazen de yazıp),  tat karşılıklarını geliştirmek ve onları bir araya getirdiğim konseptler tasarlamak. 


Bugüne kadarki tat kürasyonlarından bazılarını konseptler sayfasında bulabilirsiniz.

Önümüzdeki konseptler için buradan da takip edebilir, bireysel ve kurumsal siparişleriniz için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

İletişim: info@gamzebas.com

*Yazının tamaburada.