Merhaba, bu sayfada bugüne kadar tasarladığım konseptleri bulabilirsiniz.
NO 7 AŞK MEKTUBU
--- --- ---
Kağıtlı kalemli mektup yazmayalı çok oldu mu? Aşk mektubu!
No 7 için “Ünlü Aşk Mektupları” kitabını okudum. İçinde Napolyon, Mozart, Churchill, Frida, Goethe, Çehov… gibi nice büyük ismin yazdığı mektuplar var.
İsimlerine bakmasanız, her biri aşk karşısında sıradan insanlar.
Örneğin, kudretli Napolyon, sevgilisi Josephine’den gelen mektuplar azaldı diye sitemkar. Mozart karısını özlemiş. Frida yine aldatılmış ama vazgeçmemiş. Churchill çalışma masasında romantik gözyaşları döküyor. Victor Hugo dışarda dünya yıkılırken sevgiliye methiyeler düzüyor.
--- --- ---
No 7’de bir AŞK MEKTUBU var; çikolatadan.
Her aşk kendine has; ancak bu, midede hoş kelebekler uçuran cinsten. Yani yolu buralardan geçmiş herkes bu kelebekleri tanır.
Çikolatanın içindekiler bu hislere eş tatlar. Üzerindeki sözler ise Romeo & Juliette'in ünlü balkon sahnesinden:
Sana sevgim bir derya deniz,
Cömert gönlüm derin sular gibi,
Akar sonsuzluğundan.
Öyle ki,
Sevdikçe seni,
Daha çok sevesim gelir.
No 7 AŞK MEKTUBU midedeki kelebeklere, cömert gönüllere, ve derya deniz hislere ithafen hazırlandı. Ve de henüz yazılmamış, teslim alınmamış mektuplara...
İçindekiler:
Patlayan şekerli karamel pralin
Kumkat jölesi & %70 bitter çikolatalı krema
Fındık ezmesi & ahududu
Bisküvi parçacıklı bitter karamel
Tadını çıkarmanız dileğiyle!
Not: No 7 Spotify listesini buradan dinleyebilirsiniz.
NO 6 ŞÜKRAN
Paulo Coelho bir hikaye anlatıyor “Işığın Savaşçısının Elkitabı”nda.
İlk cümlesi: “Işığın savaşçısı, ŞÜKRAN duyacağı pek çok şey bulunduğunu bilir” diyor.
Efsaneye göre, denize kıyısı olan bir köyün yakınında batık bir ada vardır.
Ve o adanın içindeki tapınakta bir gizli hazine...
Hikayedeki kahraman, hayatını bu hazineyi bulmaya adar.
Bu yolda ilerlerken
Düşe kalka,
Bazen bilerek bazen de bilmeden,
Yazgısıyla yüzleşmek,
Ve olmak istediği insan olma yolunda savaş vermek gerekir.
Savaşçı, tüm bu yolda,
“Hayatın mucizesini anlamayı başaran,
İnandığı şey için sonuna kadar savaşabilen biri”
diyor yazar.
Ve ekliyor:
“O sensin”
Çünkü “hiçbirimiz ışığın savaşçısı olduğumuzu düşünmesek de,
Hepimiz öyleyizdir.” s.18
Hepimiz -içimizdeki- ışığı arayan savaşçılarız.
---- ---- ----
Yıllar geçer. Yollar aşılır.
“Işığın Savaşçısı, -bu yolda- kendini çevreleyen her şeyin -zaferlerinin, yenilgilerinin, heyecanının, çelişkilerinin ve umutsuzluğunun- sürdürdüğü Hayırlı Savaş’ın bir parçası olduğunu anlar.”
Hikayenin sonu yoktur.
Ama kitabın sonunda, savaşçı,
Bu yolda karşısına çıkan her şeye ve herkese şükranlarını sunar;
Derin bir nefes alır; ve yeni bir adım daha atar.
--- --- ---
Konsept No 6 ŞÜKRAN oldu.
No 6’nın çikolatalarının içinde, Coğrafi İşaretli Ürünler var.
Onları, yaşadığımız coğrafyanın farklı bölgelerinden seçtim.
Bu ürünlerin yetiştikleri coğrafyada, kültürde var olup yaşayan insanlar, onlar, bizler, hepimiz kendi hikayelerini yazan savaşçılarız. Işığı arayan..
Ve bu ürünler, bu hikayelerin birer parçası.
Bu kez No 6 ŞÜKRAN ‘da çikolataya lezzet kattılar.
İyi ki varlar!
No 6, ŞÜKRAN duygusunu bize yaşatan her an için.
No 6 ŞÜKRAN, “iyi ki” dediğimiz her şey ve herkes için!
İÇİNDEKİLER:
Konsept NO 6 ŞÜKRAN
1- Giresun Fındığı ezmeli pralin & kayısı pestili (vegan)
Fındık, dünyada çikolata üretiminde en çok kullanılan, en kıymetli ürünlerin başında yer alıyor. Türkiye, fındık üretiminde dünyada birinci sırada; hasat zamanı bölgeye çevre illerden mevsimlik işçiler göç ediyor. Aileleriyle beraber göç etmek zorunda kalan çocuklar için sezonluk eğitim noktaları kuruluyor.
Bu çikolatada, Giresun Fındığı’yla yapılmış fındık ezmeli pralin ve ona eşlik eden kayısı pestili var. Çikolatanın deseninde yaz sonuna doğru hasada hazırlanan fındık bahçelerinin renkleri yer alıyor.
2- Urfa İsot ganaj & orman meyveli karamel
Urfa’da on yedi üye ile kurulan Tarımsal Kadın Üretim Kooperatifi isot üretiyor. Kooperatifle birlikte güçlerine güç katan kadınlar, hep birlikte üretim yapmanın, kendi işlerinin patronu olmanın ve aile bütçesine katkı sunmanın mutluluğunu yaşıyor.
Acının, dünyadaki artizan çikolata üretiminde özel bir yeri var. İsot ise hem verdiği acı tat hem de içindeki mayhoşluk sayesinde çikolatada en çok tercih ettiğim baharatlardan biri. Limon karameli ise bu mayhoşluğa destek ve acılığa tezat oluşturması için seçtim. Çikolataların deseni isotun koyu kırmızı tonundan, Güneydoğu Anadolu’nun yakıcı güneşinden geliyor.
3- Bodrum Mandalinası kompot & portakal kabuklu %70 bitter
80’li yıllardan itibaren turizmin gölgesinde yok olma noktasına gelen narenciye bahçeleri Bodrum Turunçgil Üreticileri Birliği ve çeşitli kooperatiflerin çabalarıyla katma değerli hale geliyor.
Yılın bu zamanında hasadı yapılan Bodrum Mandalinası, çikolataya en çok yakışan meyvelerden biri. Yoğun aroması ve asidik yapısı, kakaoya hoş bir tezat oluşturuyor.
Bodrum Mandalinası’nın kendine has eşsiz aroması, çikolataya anında nüfuz ediyor. Çikolataların deseninde Gökova’da günbatımının ve bu saatlerde ayrı güzellikte görünen mandalina bahçelerinin tonları var.
4- Rakı & Üzüm & Nurlu Badem
“Rakılı Çikolata” World Chocolate Masters “en iyi çikolata” ödülü, 2011
Ödüllü Rakılı Çikolata’yı No 6 ŞÜKRAN ‘a dahil etmek istedim. Çikolatanın içinde, anasonla tatlandırıp, rakı ile keskinleştirdiğim beyaz çikolatalı ganaj var. Diğer tarafta ise rakı sofralarının eşlikçilerinden üzüm ve Datça Nurlu Badem ile yaptığım aromatik bir gianduja.
Konsept no 5 DİLEK
Eskiden, Hıdırellez günü sabah çok erken deniz kenarına gider, etraftan bulduğumuz kırık dal parçalarıyla kuma dileklerimizi çizer; dalgaların bir an önce o dilekleri alıp götürmesini beklerdik.
Şöyle bir inanış vardı: Çizdiklerimizi dalga ne kadar hızlı yok ederse, dilekler o kadar hızlı gerçekleşir. Bazen dalgalar bir türlü silmezdi kumun üzerindekini; bazen de saniye sürmezdi çizilenin silinmesi.
Annem bu durumu şöyle özetlerdi: “Kısmette varsa olur."
Denize gidemediğimiz zamanlardaysa, dilekleri kağıtlara çizer ve rengarenk kurdelelerle ağaç dallarına asardık, çok da sıkı bağlamadan. Beklerdik ki rüzgar uçursun o kağıtları; bir an önce gerçekleşsin tüm isteklerimiz.
Bazen ani bir rüzgar çıkar, hemen uçururdu kurdeleleri. Bazen de günlerce dururdu orada dileklerimiz.
Arkadan yine özlü bir söz gelirdi: “Kızım her şeyin hayırlısı!”
Konu ne zaman isteklerden açılsa, bizde sohbet bu kelimelere bağlanır:
Niyet, Kısmet, Hayır
Yine bir Hıdırellez günü yaşlı bir büyüğümüz dedi ki: “Önce niyet edin, sonra deyin ki “hayırlısıysa olsun”.
Eğer kalpten dilediyseniz ve kısmette varsa önce Hızır Peygamber uğrar dileklerin yanına. Sonra denizin dalgası da gelir, rüzgar da eser. Doğa bilir ne zaman ne yapacağını. Karışmayın işine!”
Bu yıl hepimiz öyle çok dilek diledik ki. Hem tek başımıza, hem de topluca. Kısmette var mı, Hızır uğrar mı bilinmez; ama niyetlerimiz yürekten, onu biliyoruz.
Konsept No 5 bunu anlatsın istedim ve adını DİLEK koydum.
Dilek Ağacı'ndan birkaç dal uzanıyor No 5 kutularının içinde, üzerinde rengarenk dileklerle.
Bir Mayıs zamanı,
Elinde dilekleri, bir kadın
Süsler dallarını ağacın.
Rengarenk.
Bekler ki,
Olsun hemen,
Derler ki,
Yürekten dilediysen.
Uğrar Hızır, tan ağarırken.
Ardından eser rüzgar.
Taşır kısmeti suya.
Akar su, bulur yolunu,
Bırakır onu toprağa.
Bir olur güneşle yağmur,
Patlatır tohumunu dileğin.
Gökte rengarenk bir kuşak,
Havada ılık meltem.
Filiz olur,
Ağaç olur niyetin.
Bir Mayıs zamanı,
Elinde dilekleri, bir kadın,
Süsler dallarını ağacın.
Rengarenk.
Bekler ki,
Olsun hemen.
Derler ki,
Her ağaç bir dilektir.
Yürekten dilediysen eğer,
Doğru zamanda gelecektir.
GB- Mayıs’21 - Ankara
No 5 DİLEK 'i üç ayrı tatla çikolatalaştırdım. İsimlerini ise dilek sohbetlerinin olmazsa olmazı sacayaklarından seçtim. Çünkü ortada bir dilek varsa, bir yerlerde niyet, kısmet ve hayır da vardır.
İçindekiler:
1- Niyet: hurma & ev yapımı fındık ezmesi
2- Kısmet: tahin - kakao kreması & narenciye kompot
3- Hayır: çilek karamel ve chia tohumlu %70 bitter
Konsept no 4 ÜTOPYA
Bir yer var; hayalimde
Doğanın capcanlı, toprağın bereketli, suyun berrak olduğu.
Bir yer var; uzakta değil,
renkleriyle büyüleyen, lezzeti baş döndüren.
Bir yer, içimde,
Çocukluğun sonsuz neşesi gibi.
Konsept No 4 Ütopya’da hayalini kurduğum ideal dünyayı çikolatalaştırdım; doğanın canlanmasını müjdeleyen Paskalya Yumurtası çikolatalarıyla.
Her bir yumurta çikolatanın üzerinde, tek tek renklendirilmiş ve baharı sembolize eden desenler var. Çikolataların içinde ise, damakta minik neşe patlamaları yaratacak şeker taneleri, %60 bitter çikolata eşliğinde.
Kavaklıdere Şarapları için tasarlandı.
Konsept No 3 KADIN
Birçok kadının başucu kitabı olan Kurtlarla Koşan Kadınlar*, "sağlıklı KADIN"ı şöyle tanımlıyor:
Kendini bilen, anlayan, seven,
Hayat yolunu çizen, cesur, enerjik
Yetenek ve kusurlarına bakmaksızın, güven ve gurur duyarak bedeninin içinde olan,
Ait olduğu yeri bulan, kuran, inşa eden
İçgüdüsel doğasıyla uyumlu bir yaşam süren kadın.
Ve ona “Vahşi Kadın” adını veriyor.
Yazarın “Vahşi Kadın” karakterinden yola çıkarak, Konsept No 3’te KADIN’ı çikolatalaştırdım.
İçindekiler:
1- Tatlı Sert & %70 bitter: Kavaklıdere Tatlı Sert Öküzgözü ile lezzetlendirilmiş organik vişne karameli ve ona eşlik eden %70 bitter.
2- Keskin - Yumuşak: Kan Portakalı & Beyaz Çikolata: Yumuşacık beyaz çikolata kremasının içine bir anda nüfuz eden keskin kan portakalı redüksiyonu.
3- Akışkan - Köşeli: İsot Karamel & Kavrulmuş Fındık: İlk ısırıktaki akışkanlığıyla baş döndüren karamel; ardında bıraktığı leziz isot acısı ve onlara eşlik eden kıtır kavrulmuş fındık.
No 3 KADIN konseptinde bir sembol kullandım: KAN
Çikolataların içinde bu sembolü temsilen şarap, vişne, portakal, isot özellikle seçtiğim malzemeler oldu. Her biri içine girdiği çikolataya karakter kattı. Çünkü;
Bu kan,
Bir genç kızın bedenini keşfettiği o ilk an,
Bir kadının yanaklarına hücum eden al,
Birinin dudağındaki ruj,
Diğerinin içindeki yaratıcı ruh,
Ötekinin hayat yolunu çizme gücü,
Bir başkasının yaşam enerjisi,
Bu kan,
Heyecan verici, canlı, lezzetli, rengarenk
Bu kan,
Kadın olmanın dayanılmaz güzelliği.
No 3 tüm "Vahşi" Kadınlara…
No 3'ün interaktif sürecini buradan takip edebilirsiniz.
Samimi yorumlarıyla renk katan herkese teşekkürlerimle!
*Estes, Clarissa Pinkola. “Kurtlarla Koşan Kadınlar” Ayrıntı Yayınları, İstanbul, 2012
Konsept No 2 TUTKU
“...‘hadi’ der tutku, ‘nereye?’ demezsin, kalkar yürürsün.” *
Neden TUTKU?
Çünkü, bizlere kimi, neyi, nasıl, ne zaman ve neden sevmemiz gerektiğini ve bu sevgiyi hangi gün kutlayacağımızı dayatmaya çalışan bu zamanda, içindeki asıl TUTKU'nun sesini duymak ve onun HADİ'siyle yola koyulmak istiyor insan.
Konsept No 2 TUTKU; insanın içindeki tutkunun çikolata hali. O her ne, kim, neresi vb. ise... Yeter ki gerçek olsun! Ancak, bu sesi duymak da duymamak kadar acı bir tada sahip. Yine de her acı aynı değil. Bazıları lezzet vaad ederken, bazıları yok edici olabilir.
Konsept No.2 ‘de TUTKU'yu, onu anlattığını düşündüğüm dört farklı içerikle çikolatalaştırdım.
İÇİNDEKİLER:
1 ACI: Pul biber ve %70 bitter - limon kompot ile
Onun varlığındaki lezzetli acı,
Yokluğundaki iştah kabartan acı,
Onu doyasıya hissettiğindeki zevk dolu acı,
Anlatamadığındaki o kekre acı.
2 TER: Kaya tuzlu karamel ve kavrulmuş yer fıstığı
Ona kavuşmak için akıttığın ter,
Onu hissederken her saniye artan ter,
Onsuz kaldığında döktüğün ter.
3 HAZ: Kadifemsi Baileys kreması ve çıtır gofret parçaları
Onu bağıra bağıra yaşamanın hür hazzı,
Doyasıya hissettiğindeki lezzetin hazzı.
4 OYUN: Kalbin içinden çıkan TUTKU ve AŞK'a dair sözler, ünlü şair ve yazarlara ait. (Shakespeare, Nazım Hikmet, Can Yücel, Attila İlhan, Edip Cansever...)
Onun varlığıyla hayat olur eğlenceli bir oyun,
HADİ der sana, ve başlar yolculuğun.
Senin tutkun hangisi?
* Emre İ, “Tutku Üzerine”, Türk Dili Dil ve Edebiyat Dergisi, Cilt: CXVII Sayı: 798 Haziran 2018
https://tdk.gov.tr/wp-content/uploads/2018/06/2-İsmet-EMRE-_-Tutku-Üzerine.pdf
Konsept No 1 NEŞE
“İnsanlığın gerçek serveti, neşedir.”
- Fransız filozof Alain
Bu yeni yılda ihtiyacımız olan şeylerin başında neşe geliyor. Bu fikirden yola çıkarak ilk konsepti "neşe" olarak belirledim.
Neşeyi çeşitli şekillerde çikolatalaştırmak mümkün.
Benim yeni yıl için seçtiğim beş tat şöyle:
1- (Kırmızı) Deniz tuzlu karamel ve ev yapımı fıstık ezmeli: Bu çikolatanın içinde yazın deniz kenarında geçen bir günün sıcak neşesi var. Karamelin içinde, saatlerce denizde kaldıktan sonra dudaklarının içine işlemiş denizin tuzu ve tenini yakan güneşin tatlı yumuşaklığı var. Kavrulmuş fıstık ezmesinin parçacıkları, deniz kenarında, çıplak ayaklarına batan kum taneciklerini hatırlatıyor.
2- (Turuncu) Bodrum mandalinalı: İçindeki taptaze neşe, bir bahar sabahı mandalina bahçesinden toplanmış ve Ege Güneşi'nde kurutulmuş mandalina kabuklarının tatlı mayhoşluğundan geliyor.
3- (Yeşil) Fındık kremalı ve kurabiyeli: Küçükken arkadaşlarınla oyun oynadıktan sonra eve geldiğini, kapıyı açtığında burnuna bir anda mis gibi çarpan fındıklı kurabiye kokusunu hatırla. Tek yapman gereken, o kurabiyeyi sıcacık süte batırmak ve günün geri kalanının keyfini çıkarmak. Huzur dolu bir neşe tam da böyle bir tat.
4- (Kahverengi) Patlayan şekerli: Unutulmaz çocukluk anılarının ağızda, zihinde ve tüm ruh halinde yarattığı rengarenk neşe patlaması.
5- (Beyaz) "Rakılı Çikolata" World Chocolate Masters, "en iyi çikolata" ödülü, Varşova, 2011: Rakı Sofrasına övgü! Dostlarla çevrili, sohbet, muhabbet, neşe, kahkaha, ve mezelerle daha da neşelenen "Rakı Sofrası"
Konsept 1: Neşe için hazırladığım Spotify listesini dinleyin.